İlginç Bilgiler-6

- Gece yarısından sonra meteor yağmurları gece yarısından önceye oranla 5 kat artmaktadır.  


- Güneşin üzerinde her an 4.000.000 ton hidrojen tozu parçalanmaktadır.


- Antares adı verilen yıldız, bizim yıldızımız olan güneşimizden 60.000 kat daha büyüktür.

Evren Nasıl Başladı ?

    Bilim insanları hala evrenin nasıl başladığını anlamakta zorlanıyorlar. Tam olarak ne zaman ya da niçin başladığını kimse bilmiyor. Ama 1940'larda fizikçiler Büyük Patlama olarak bilinen kuramı öne sürdüler. Şöyle ki:

Büyük Patlama Teorisi:

    13,7 milyar öncesine dek hiç bir şey yoktu. Sonra aniden -Gümmmmmmm- bir şeyler oldu. Bilim insanları nasıl olup da yokluktan bir şeyin var olabildiğini hala bilmiyor. Ama oldu işte. Ve bu şey inanılmaz bir küçük noktaydı. Bu nokta gerçekten şaşıracak kadar küçüktü, bir iğne ucundan bile binlerce defa küçüktü ama var olmuş ve var olan tüm enerjiyi barındırıyordu. Bu nokta patladı ve inanılmaz bir hızla genişledi.
Bir saniye içinde kocaman, korkunç derecede sıcak bir ateş topuna dönüştü ve geçen her an içinde daha da büyüdü. Ateş topu yayıldıkça soğudu ve madde kitleleri oluşmaya başladı. Yaklaşık bir milyar yıl sonra bu kitleler birleşerek ilk yıdızları oluşturdu.            
             
   Her ne kadar bilim insanları bu olaya Büyük Patlama diyorsa da Evrenin başlangıcı aslında bütünüyle sesiz olmuş olmalı, çünkü her ne olursa olsun ses boşlukta yayılmaz.

Uzay Kirliliği: Geleceğimiz Tehlike Altında

Dünya yetmezmiş gibi uzayı, Ay'ı ve Mars'ıda kirletmeyi başardık ve kirletmeye de devam ediyoruz.

Uzay kirliliği son yıllarda ortaya çıkan dünya çevresinde başı boş şekilde dönen insan yapımı işlevi biten cisimlerin tümüne denir.
Şimdiye kadar dünyada yaşayan insanlar açısından pek sorun olmayan uzay kirliliği uzay araştırmaları açısından önemli bir sorun yaratacak.

Uzay kirliliği ilk uydu Sputnik I'in yörüngeye fırlatılmasıyla başlamıştır. Yörüngede 3 ay kalmış olmasına rağmen çalışma süresi sadece 3 haftaymış. Ömrü tükenen uydu Dünya'nın etrafında yüksek bir hızla 2 aydan fazla bir süre boş yere dönmüş ve sonrada Dünya'ya düşmüştür. Sputnik I uzay kirliliğine somut bir örnek olmuş oluyor.

İlginç Bilgiler-5

•Ay aslında tam bir yuvarlak değil yumurta gibidir.

•Yaygın inanışın aksine dünyanın yörüngesinde sadece bir Ay yoktur. “Cruithne” adındaki bu ikinci Ay, astreoid kuşağında dünya etrafında dönmektedir.

•Bugüne kadar atmosferin dışında üç kişi hayatını kaybetti. (Resmi kayıtlarda)

•Ay'da yüksek hızlı İnternet bulunmaktadır. Tam 19 MBPS. 

•Ay, Dünya'nın yörüngesinde eşzamanlı olarak döndüğü için sürekli aynı yüzeyini görürüz.

Sıradışı Gezegenler: Mars

Seriyi okumadan önce ilk bölümden okumanızı tavsiye ediyorum.
Birinci Bölüm: Sıradışı Gezegenler: Merkür

Bilim adamları bu gezegenin üzerinde yaşama şansımızın olduğunu düşünüyor. Ancak bu gezegene gidecek olası göçmenlerin karşılaşacağı sorunlar dünyada gördüğümüz sorunlarla karşılaştırılmıyacak kadar büyük olacak. Binlerce yıldır devam eden solar radyasyon atmosfer tabakasını yırtıp atmış. Mars'ın suları kaynamış ve büyük bir kısmı buharlaşmış. Büyük bir yüzeyi kurak bir çöle dönüşmüş.

Mühendislik Harikası Dünya

Dünya'nın yaşam için uygun koşulları sağlamasının yüzlerce, hatta binlerce sebepleri vardır. Bir kaç gün önce değerli üyelerimizden dünyanın kendi etrafında dönmesi hakkında ilginç sorular gelince bende bu konu hakkında bir yazı yazmaya karar verdim. 


Ay olmasa Dünya'nın hızı yavaşlarmış. Peki şuanda Dünya'nın yavaşladığı bilimsel olarak kanıtlandığına göre Ay bizden uzaklaşıyor mu ?

Bu soruya teknik olarak evet diyebiliriz. Ay için yapılan Apollo projelerinde Ay'a 100 aynadan oluşan bir panel bırakan astronotlar sayesinde bugün Dünya ile Ay arasındaki mesafe her yıl aynı gün ve aynı saatte hesaplanmaktadır. 1969'dan beridir yapılan ölçümler sonucunda Ay her yıl yaklaşık olarak 3,8-4 santimetre arasında uzaklaştığı saptanmıştır. Ancak bu uzaklaşma Dünya-Ay arasındaki etkiyi değiştirmiyor. Çünkü Dünya da bu uzaklaşma etkisi nedeniyle her yıl kendi etrafında dönme süresinide 0,02 milisaniye uzatıyor. Bu değerlerde insanoğlunu şimdilik etkilemiyecek derecede önemsiz görünüyor. Fakat milyonlarca yıl sonra aynı şeyi söylemek mümkün olmıyacak. Önemli olan insanoğlunun o zamana kadar yaşayabilecek olması..