Seriyi okumadan önce ilk bölümden okumanızı tavsiye ediyorum.
Birinci Bölüm: Sıradışı Gezegenler: Merkür
Bilim adamları bu gezegenin üzerinde yaşama şansımızın olduğunu düşünüyor. Ancak bu gezegene gidecek olası göçmenlerin karşılaşacağı sorunlar dünyada gördüğümüz sorunlarla karşılaştırılmıyacak kadar büyük olacak. Binlerce yıldır devam eden solar radyasyon atmosfer tabakasını yırtıp atmış. Mars'ın suları kaynamış ve büyük bir kısmı buharlaşmış. Büyük bir yüzeyi kurak bir çöle dönüşmüş.
Solar radyasyon gelecekte Kızıl gezegene gidecek ziyaretçiler için ölümcül bir tehlike olacak. Radyasyon bir uzay elbisesinin sağlıyacağı korumaya rağmen vücuda nüfus edebilir. Vücudu hırpalıyarak canlı hücreleri öldürür ve DNA'ları yok eder. Eğer Mars'ta yaşamak ve çalışmak istiyorsak ciddi bir korumaya ihtiyaç duyacağımız şüphesiz. Bu yüzden bilim adamları yeni ilaçlar geliştiriyor. Ancak üstesinden gelinmesi gereken bir tehlike daha var. Radyasyonun yer yüzündeki suları buharlaştırmasının ardından gezegenin yüzeyi kuru demir oksit ile kaplandı.
Karşınızda Mars fırtınaları. Bu minik hortumların gücü yüzeydeki tozu atmosfere çekmeye ancak yetiyor. Belkide bir gün Mars'taki sert ortamı fethederek oraya yerleşmeyi başarabiliriz. Ancak yinede kendimizi evimizde hissetmemiz pekte mümkün görünmüyor.
Mars'tan ayrılarak Güneş Sistemi'mizin dışındaki devasa alemlere gaz devlerine gidiyoruz. Gaz devleri evrende başka bir ev arayışımızda önümüze yeni ve dahada aşırı sorunlar çıkarıyor.
İlk durağımız Jupiter.
Zor görünüyor ama imkansız değil.. :)
YanıtlaSilBöyle giderse imkansıza olacak gün geçtikçe yeni sorunlar çıkıyor :) yorumunuz için teşekkür ederim :)
SilDeğişik bir konusu olan blog umarım katılımı olur ve güncelliğini yitirmez. Yurt dışı sitelere bakıp imreniyorken bizde neden olmasın ki;
YanıtlaSilBunları duymak beni yeterince mutlu etti teşekkür ediyorum. Tek bsşıma fazla ilgilenemiyorum ama bırakacağımıda sanmıyorum :)
Silbilgi için teşekkürler bugünde 1 bilgi daha öğrendik
YanıtlaSil